Defteri Kapat.Edebiyat Sokakta!
EDEBİYAT SOKAĞIM
EDEPSİZLİĞİN BAŞLADIĞI YERDE EDEBİYAT BİTER
-MEHMET AKİF ERSOY
Kısmet Etmiş ise Mevla;El getirir,Yel Getirir, Sel Getirir.
Kısmet Etmez ise Mevla; El Götürür,
Yel Götürür, Sel Götürür.
-Hz. MEVLANA


16. yüzyıl Divan edebiyatının, özellikle şiir alanında en parlak çağıdır. Her alanda pek çok değerlerin yetiştiği bu dönem Divan edebiyatının "altın çağı" sayılabilir.

 Bu çağın, şiirdeki en önemli temsilcileri Fuzuli ve  Baki'dir.

 FUZULİ

  • Duygularının coşkunluğu, söyleyişindeki lirizm ve özgünlüğü yönüyle Divan şiirinin en büyük temsilcisi kabul edilir. 
  • Fuzuli İstanbul'dan, saltanat merkezinden, uzakta yaşamıştır. Hayatı sıkıntılar ve zorluklar içinde geçen Fuzuli, Kerbelâ'da türbedarlık yapmıştır.
  • İyi bir eğitim gören şair, Arapça ve Farsçayı iyi bilir; hem Arapça, hem de Farsça divanı vardır. 
    Fuzuli, şiirlerinde Azeri Türkçesini kullanmıştır, ancak onun dili Osmanlı Türkçesine çok yakındır. Şiirlerinde kullandığı dil dönemine göre sadedir.
  • İyi eğitim alan şair, ilme büyük değer verir; ilimsiz şiiri temelsiz duvara benzetir.
  • Fuzuli'nin şiirlerindeki değişmez temalar aşk, ıstırap, rintliktir. Onun şiirlerindeki aşk, ilahi (platonik) aşktır. Bu aşk sevgiliye duyulan aşk değil, Allah aşkıdır. Aşk yüzünden acı çeker, fakat bu acıdan şikâyetçi değildir.
  • Fuzuli'nin bütün şiirlerinde tasavvuf düşüncesi hâkimdir. Onun şiirlerinde, görünen anlamın dışında başka anlamlar da vardır.
  • Fuzuli, Divan şiirinde gazel türünün en önemli birkaç şairinden biridir. Şairin başka türde de çok önemli eserleri vardır. Divanında yer alan "Su Kasidesi" adlı şiiri çok başarılı bir naat örneğidir.
  • "Leyla ve Mecnun" adlı mesnevisi mesnevi türü denildiğinde akla ilk gelen eserlerdendir. Eserde, sevgiliye olan aşktan Allah aşkına geçiş konu edilir.
  • "Şikâyetname" Fuzuli'nin nesir alanında önemli bir eseridir. Kendisine vakıflar idaresi tarafından bağlanan maaşı alamayan şair, memurlarla ilgili şikâyetini bir mektup halinde Nişancı Paşa'ya yazar. "Dedim... Dediler..." biçiminde devam eden mektup oldukça ilgi çekicidir.
  • Fuzuli'nin Türkçe divanından başka Arapça ve Farsça şiirlerinden oluşan divanları vardır.
  • Şiir ve düzyazı türünde sayısı on beşi aşan eseri olan sanatçının diğer eserlerinden bazıları şunlardır: Hadikatü's-Süeda(Kerbela olayı anlatılır.), Heft Cam, Rind ü Zahid, Sıhhat ü Maraz, Sakiname
       

  •  

Günümüz Türkçesiyle:
Bendeki gam, aşk müptelası olan Ferhat'ta olsaydı, o, bir ah ile Bistun Dağı'nı yele verirdi, yok ederdi.
Mecnun'un ahi benim feryadım gibi olsaydı onun başındaki yuvada kuş mu dururdu?
Ferhat'a resim zevki, Mecnun'a çöl manzarası yetiyor. Herkes rahatlık içinde, aşk belasında olan bir tek benim.
Akan gözyaşımı seyretmek için el toplandı, bu topluluğun gitgide artacağını umuyorum.
Kâh yan bakışın kâh gözün kanımı içmek ister. Ben ise bu kanların seninle benim arama girmesinden korkuyorum.
Başkanlık istersen düşkünlük göster çünkü bade bile Önce ayağa düşer, yani kadehe konur, sonra başa çıkar.
Eğer cefa görmemek istiyorsan Fuzuli, bu vefasız dünyada vefaya talip olma.
 

Sözcükler:
mübtelâ: düşkün, tutkun
bîstûn, bîsütûn: âşık Ferhat'ın sevgilisi Şirin'in emriyle Kermanşah civarında deldiği dal
bâd: yel, rüzgâr
karar etmek: durmak
zevk-i suret: görünüşün zevki
seyr-i sahra: çölün seyri
içre: içinde
eşk-i revan: akan gözyaşı
cem' oldu: toplama, toplanma
geh, gahi: kâh
nâgeh: ansızın
serverlik: başkanlık
üftâde: düşkünlük, biçarelik
şiar etmek: göstermek
ayağ: kadeh bardağı
ger: eğer




Günümüz Türkçesiyle:
Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşından su saçma, böyle tutuşan ateşlere su fayda etmez.
Dönen kubbenin (gökyüzünün) rengi mi su rengindedir, yoksa gözümden akan su mu dönen kubbeyi kaplamıştır?
Kılıcının (yani kılıç gibi keskin bakışının) zevkiyle gönlüm parça parça olursa şaşmamalı; su, geçe geçe duvarda yarıklar bırakır.
Yaralı gönül senin ok temreninin (yani ok temrenine benzeyen kirpiklerinin) sözünü korkarak söyler, yarası olan kimse suyu ihtiyatla içer. (Okun temreninin çeliğinde su olduğu için, yaralı gönül ok temrenine benzeyen kirpiklerini korkarak anar, çünkü yaralı kimseye su vermek doğru değildir.)
Bahçıvan gül bahçesini suya vererek boşuna zahmet çekmesin, bin gül bahçesine su verse, senin yüzün gibi bir gül açılmaz.
Yanağını anarak kirpiklerim ıslansa ne olur? Gül isteğiyle dikene verilen su kaybolmuş sayılmaz.
Gam gününde hasta gönülden kılıcını (yani kılıç gibi keskin bakışını) esirgeme, karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı iştir. (Senin kılıcının çeliğinin suyu ile susuzluğumu gidermek istiyorum, onun için, gam gününde benden kılıca benzeyen bakışını esirgeme.)
Ben senin dudağını özlüyorum, sofular ise Kevser (cennetteki bir su) istiyorlar, nasıl ki sarhoşa şarap, ayık kimseye de su içmek hoş gelir.
Su, sevgilinin köyünün bahçesine doğru, durmadan gidiyor , galiba o güzel yürüyüşlü serviye (yani servi boylu güzele) âşık olmuş.
Toprak olup suyun yolunu o köyden tutsam gerek, çünkü su rakibimdir, o köye varmasına izin vermem.
Dostlar! Onun elini öpmek arzusuyla ölürsem, toprağımdan testi yapın, onunla sevgiliye su sunun.
Servi, kumrunun yalvarmasına karşı dikbaşlılık ediyor; su, eteğini tutsun, ayağına düşsün, yalvarsın.
Gül budağı, bülbülün kanını bir hile ile içmek ister (yani gül budağı, güle renk vermek için bülbülün kanını bir hile ile içmek ister), su gül budağının damarına girip bülbülü kurtarsın.
Su, Ahmed-i muhtarın (Peygamberin) yoluna uyarak temiz tabiatını insanlara apaydın göstermiş.
"Su Kasidesi" Fuzuli'nin Hz. Muhammed'i övmek için yazdığı naat türünde bir şiiridir.

                  


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol